Ömer ERDOĞAN

İslam’ın Uç Beyi Aliya

Tüm Ürünlerde Kargo Bedava!

Minimum sipariş 250 adettir.

80'li yılların sonları, 90'lı yılların fırtınalı başlayacağının habercisiydi. Yugoslavya'daki kriz doruk noktasına tırmanmıştı. Ülkenin batısından demokratikleşme ve çok partili sisteme geçiş talepleri yükseliyordu, Sırp hegemonyası gittikçe daha açık bir şekilde eleştirilir olmuştu. Aynı dönemde Sırbistan'da Sırpları aslında onların tehdit altında olduklarına ikna etmeye çalışan Miloşeviç boy göstermeye başlamıştı, bu şekilde adım adım savaşın psikolojik ön şartları oluşmaya başlıyordu. Diğer taraftan Slovenya ve Hırvatistan'ın Yugoslavya'dan ayrılma ve bağımsız olma talepleri hızlı bir şekilde güçlenmişti. Ülkeyi değişime sürükleyecek politik şahsiyetler şimdiden kendini belli ediyordu. Birbiri ardından yeni partiler kuruldu. Franko Tuçman öncelikli hedefi bağımsız Hırvatistan olan Hırvatistan Demokratik Birliği'ni (HDZ) kurmuştu. İzzetbegoviç tüm bu süreçleri gözlemliyor ve “Novi Pazar'dan Cazina'ya kadar” tüm Müslüman tebaanın değişime hazır olmasını bekliyordu. Daha işin başında kendi politik eğilimlerini Mehmed Spaho'nun Yugoslav Müslümanlar Organizasyonu'nda (YMO) gördü. Fakat bu organizasyonun İzzetbegoviç'e göre bazı zaafiyetleri vardı ki, “1941 yılında daha savaşın ilk yıllarında hemen dağılmış olmasından belliydi.” Olası bir savaşı öngören İzzetbegoviç aynı şeyin kendi partisinin başına da gelmesini istemiyordu. Parti kurma çalışmalarına hapisten çıktıktan tam bir yıl sonra 1989 Kasım'ında başladı.